Her çocuk kendine özgü ve tektir, dolayısıyla her birinin gelişimi de birbirlerinden farklıdır. Bu aşamada belli standartlara bağlı kalıp çocukları bu yöntemlerin içine entegre etmeye çalışmaktansa, onların ilgi alanlarını ve becerilerini göz önünde bulundurarak yönlendirmek önemlidir.

Bunu yaparken farklı tekniklerden yararlanılabilir; oyun, kitap, sanat, müzik, spor bunlardan en temel olanlarıdır. Hikaye anlatıcılığı ise, bu disiplinlerin birden fazlasını içinde barındıran oldukça etkili yöntemlerden biridir. Sadece yaratıcılığı ve kendine ifade etme becerisini değil, aynı zamanda özgüveni ve sosyalleşme süreçlerini de destekler, üstelik çocukların duygusal olarak beslenmesini sağlar. Ayrıca, bireyleri topluluk önünde konuşma konusunda da cesaretlendirir. 

Hikaye anlatıcılığı bir yandan da çocuklara anlamlı konuşmayı öğretir. Hikaye kahramanları aracılığıyla duygu ve düşüncelerini paylaşan çocuklar, bir süre sonra kendilerini doğaçlama olarak ifade edebilmeyi öğrenirler. Aynı zamanda yeni hikayeler bulmak için araştırmacı olurlar, kitap okuma istekleri artış gösterir ve dinleme becerileri gelişim gösterir.  

En önemlisi de, bu oyunları çocuğun yönlendirmesidir. Başlarda zorlansalar bile, yetişkinlerden gelecek küçük yönlendirmelerle kendi özgün hikayelerini yaratmak kendilerine olan güvenlerine olumlu katkı yapacaktır. Unutulmamalıdır ki, günlük hayattaki deneyimlerini bile anlatmak hatta canlandırmak bir oyunun veya hikayenin temelini oluşturabilir.