Güneşli bir günde, çiftlikte herkes günlük işlerine erkenden başlamıştı. Ahırın önünde at Sony güneşleniyor, ördek Boris sabah yüzmesiniyapıyor ve inek Mafalda taze otların tadını çıkarıyordu.

Derken, çiftliğe hiç tanımadıkları bir hayvan geldi. Bu hayvan, daha önce gördükleri tüm hayvanlardan daha büyükt,! Kocaman kulakları ve upuzun bir burnu vardı. Garip bir ses çıkararak “Merhaba!” dedi. Çiftlikteki herkes bu yabancının etrafına toplanıp kim olduğunu tahmin etmeye çalıştı. Mafalda “bu bir tavşan!” diye mö’ledi, Boris “Hayır, tabi ki! Tavşanların kulakları bu kadar büyük olmaz. Bu bir zürafa!” diye vakladı. Çiftlikteki yabancı bu kadar yanlış tahminin üzerine kendini tanıtmak zorunda kaldı. “Çok güzel tahminleriniz ama korkarım hepsi yanlış! Ben Toby, pembe bir filim. Ormanda arkadaşlarımla saklambaç oynarken yolumu kaybettim ve buralara kadar geldim.” diye durumu açıkladı Toby.

Çiftlik hayvanları aralarına yeni bir oyun arkadaşı katıldığı için çok sevindiler ancak Toby’nin birazdan evine geri dönmesi gerektiğini bildikleri için biraz da üzüldüler. Toby’nin arkadaşlarını bulması için ona yardım etmeye karar verdiler. Sony, Toby’ye çiftliğin ilerisindeki ormana kadar eşlik etmek istedi. Boris de göletinden çıkıp çiftliğin dışına kadar yanlarında paytak paytak yürüdü. Mafalda, Toby’ye hoşçakal dedikten sonra taze otlarına geri döndü.

Toby ise kendisine yardımcı olan herkese çok teşekkür etti ve onları bir gün ormanda birlikte oyun oynamaya çağırdı. Çiftlik hayvanları da Toby’yi çok sevmiş ve bu teklifi kabul edip ertesi gün birlikte saklambaç oynamak üzere sözleştiler. 

Çiftlikte bir gün daha böyle bitti…